Genç FenerBahçe | GFB | GNCFNRBHC1907 | Fener Bahçe |

Erkek Voleybol

Tarihi

Önce Y.M.C.A. Teşkilatı, sonra da okullarda yapılan bu sporda ilk parlayanlar Mühendis Mektebi ile Kabataş Sultanisi oldular. Üst üste birinci olan Mühendis Mektebi Takımı 1925’de müsabakalara “Üsküdar İdman Ocağı” ismi altında girip şampiyon oldu ise de 1926’da birinciliği, artık Beşiktaş Jimnastik Kulübü adına maçlar yapan Kabataş Sultanisi takımı kazandı.

Voleybolun yurdumuzda doğuşu ile beraber maçları ilgi ile izlenen Mühendislik Mektebi takımı genellikle Fenerbahçeli idiler. Önceleri Topçu Subayı yetiştirmek amacı ile (Mühendishane-i Berri-i Hümayun) adı altında kurulup bugün ismi (İstanbul Teknik Üniversitesi) olan Mühendis Mektebi’nin 1911’de açılan bordo renkli kulübü, Fenerbahçe’nin o yıl şampiyon olan futbol takımından bek Arif Emiroğlu (şehit), haf Kemal Aşkın ve Kaleci Ali Sait tarafından kurulmuştu. Bu 3 Fenerbahçe’li girişimlerinden korka korka haberdar ettikleri Refik Fenmen bey tarafından, aksine, kutlanmışlar ve 5 altın lira ile desteklenmişlerdir.

1927’de okulun en iyi voleybolcuları olan 3. sınıftan Aziz Torun (Kaptan), Bedi Süheyl Enüstün, Fikret Germen, İsmail Hakkı (Ahbap), Yusuf ve Fahri, kurdukları (Ateş) takımı ile, İstanbul Ligi'ne Fenerbahçe adına girmeye başladılar. Fevkalade güzel ve ateş gibi oyunlarıyla Sarı-Lacivertli kulübe kazandırdıkları üst üste üç İstanbul Şampiyonluğu ile de büyük şöhrete ulaştılar.

Fenerbahçe Kulübü, voleybolda 1927, 1928, 1929, 1933, 1934, 1967, 1968, 1969 ve 1985 yıllarında olmak üzere, 9 kez İstanbul Şampiyonluğu’na ulaştı. Bunların ilk dördünün finallerini Beşiktaş ile oynadı ve kazandı. Bu nedenle, Türk voleybolu, doğuş döneminde hararetli bir Fenerbahçe-Beşiktaş rekabeti yaşamış ve bu rekabet bu spor dalının gelişme ve yayılmasında olumlu etkide bulunmuştur.

İki takım arasında ilk final maçı 6 Mayıs 1927’de Beyoğlu Amerikan Kulübü Salonu’nda rekor bir kalabalık önünde yapıldı. İlk seti 15-10 kazanan Beşiktaş, ikinci sette de 14-3 önde iken Fenerbahçe şahlanmış ve seti 14-16 almıştır. Üçüncü seti de 10-15 alan Fenerbahçe 1927 yılı İstanbul Şampiyonu oldu.

Fenerbahçe, 2. şampiyonluğu 1928’in 30 Mart günü yine Beşiktaş’la yaptığı final maçı sonunda kazandı. Pera, St. Benoit, Beşiktaş, Vefa, Fenerbahçe, Galatasaray, Yeni Yıldız, Etoile ve Amerikan Kulübü olarak, 8 kulüp arasındaki şampiyonanın final maçını günlük ve politik Vakit gazetesi 31 Mart 1928 sayısının 1. sayfasında “Fenerbahçe Voleybol Şampiyonu” başlığı ile duyurmuş ve 2. sayfada şöyle devam etmiştir:

"İki aydan fazladır devam eden İstanbul Voleybol Birinciliği dün nihayet buldu. Şampiyon, geçen sene olduğu gibi, bu sene de büyük muvaffakiyet gösteren Fenerbahçe takımıdır. Zaten, baştan beri, Fenerbahçe-Beşiktaş takımları muvaffakiyetli oyun kabiliyetleriyle, birinciliğe en fazla layık görülmekte idiler. Fakat, işin alaka uyandıran tarafı, birinciliğin 2 kıymetli rakipten hangisine nasip olacağı keyfiyeti idi. Dün, Beyoğlu’ndaki Amerikan Kulübü’nde yapılan son müsabaka meseleyi hal etti:

Fenerbahçe takımı, voleybolu geçen seneki gibi, bu sene de Beşiktaştan daha iyi oynuyor. Müsabaka çok heyecanlı oldu. Birinci devreyi Beşiktaş 4-15 kazanmıştı. 2. devre Fenerbahçe 15-8 galip gelince müsabaka çok calibi dikkat bir hal aldı. Neticeyi tayin edecek 3. devre büyük heyecanla takip edildi. Bu devre de 15-11 puanla Fenerbahçe lehine neticelenenince artık senenin Voleybol Şampiyonu anlaşılmış oluyordu. Fenerbahçe’yi tebrik ederiz."

Fenerbahçe 25 Ocak 1929’da yine Beşiktaş’ı 15-13 ve 16-14 yenerek üçüncü kez şampiyonluğa ulaştı ve Galatasaray da üçüncü oldu. Bu üst üste 3. şampiyonluğu kazanan Fenerbahçe kadrosu Aziz Torun (K), Bedi Enüstün, Fikret Germen, İsmail Hakkı, Yusuf, Fahri ve Suphiye Fırat’tan oluşmuştur. Yine Mühendis Mektebi talebesi ve Fenerbahçe bayan voleybol takımı kaptanı olan Suphiye Rıfat, takımda zaman zaman yer alırken, Türkiye’de erkek takımlarda yer alırken, Türkiye’de erkek takımlarda yer alan ilk bayan sporcu olmak özelliğini kazandı. Haftalık “Spor Alemi” dergisinin 31 Ocak 1929 günü sayısının 5. sayfasında bu ilginç konuya şöyle eğilinmiştir:

"3 sene üst üste İstanbul Birinciliği’ni kazanan Fenerbahçe Voleybol Takımı bu seneki resmi müsabakalara bazı değişikliklerle iştirak etmiştir. Bu arada, Fenerbahçe Hanımlar Takımı Kaptanı Suphiye Rıfat hanım takıma dahil olmuştur. Memleketimiz sporunda ilk defa resmi müsabakalarda muhtelit (Karma) takım çıkararak yenilik meydana getirdiğinden Fenerbahçe’yi tebrik ederiz."

Sonraları Genel Müdür, Müsteşar ve Milletvekili gibi mevkilerde hizmet veren yukarıdaki voleybolcuların 1929’da diplomalarını alıp yurda dağılmaları bu şubede durgunluk yarattı ve 1932’de, başta Tarık Gülerman, Mustafa Kemal, Enver, Sadık, Nihat, İbrahim ve Namık olarak, çoğunluğu yine Mühendislerden kurulu takım hemen sivrilip yine Beşiktaş’la finale kaldı. 21 Nisan 1933’de Galatasaray Spor Kulübü salonunda gürültülü geçen bu final maçını da 15-10 ve 1-11 kazanan Fenerbahçe 4. kez şampiyon oldu.

İki grupta yapılan 1934 şampiyonasında, A grubunda Galatasaray, İstanbulspor, Feneryılmaz, Vefa ve Topkapı’dan Feneryılmaz; B grubunda da Fenerbahçe, Beşiktaş, Hilal ve Süleymaniye’den Fenerbahçe grup birincileri oldular ve 18 Mayıs 1934’deki final maçını 15-9 ve 15-11 kazanan Sarı-Lacivertliler 5. kez İstanbul şampiyonu oldular.

Salonsuzluk ve sportif çalışmaların futbol dalında yoğunlaştırılması voleybol şubesini 1935’den itibaren yeniden hareketsizliğe gömdü ve bu 1941’e kadar sürdü. O yıl Şube Kaptanı Y. Mühendis Mehmet Yalçıner’in gayreti, şubenin canlanmasına olanak vermiştir. Ancak, talimatname 2. kümeden başlamayı gerektiriyordu.

Muvaffak Soylu‚ atlet Vasfi‚ Öğretmen Taci ve Mehmet‚ futbolcu Cihat ve Murat‚ Muzaffer‚ Semih‚ Ömer‚ Ahmet‚ Ziya ve Ayhan gibi gençlerden kurulu yeni takım‚ 1941'de 2. küme şampiyonu olup‚ Teşvik Turnuvası'nı da‚ finalde Galatasarayı yenerek‚ kazanarak birinci lige geçmiş ve hatta bu ligde‚ yukarıdaki kadro ile‚ B grubu şampiyonluğunu da kazanmış ise de‚ bu gayretli çalışmada sebat edilmemiştir.

Fenerbahçe voleybolu 1946 da canlanır gibi oldu. Bu kez‚ M. Jeba Berkok ve Muhtar Sencer´in öncülüklerinde Fevzi Akkan‚ Enes Talay‚ Lui Şalabi‚ Suzan Gürel‚ Refik‚ Cell ve Derya gibi gençler bir kez daha 2. küme şampiyonluğunu kazanıp birinci lige geçmelerine rağmen bu işte sebat etmediler ve takım dağıldı.

Dr.Selim Çapa‚ Önder Dai‚ Bedii Özcan ve Muammer Tezel 1955 de yeni bir takım kurdular. Tunç Tümerkan (K)‚ Nadir Yeker‚ Erdal Akkan‚ Nureddin Çetinyılmaz‚ Eldebran Ülserin‚ Fahrettin Gökmenoğlu´ndan oluşan kadro o mevsim kümesinde şampiyon olup yeniden birinci lige yükseldi. Nevzat Karazincir‚ Orhan Bilgin‚ Şakir Solmaz‚ Altan Ayanoğlu‚ Zekai Yalçın‚ Tanzer ve Cahit in de katılmalarıyla‚ bu kadro büyük ümitler verdi. Ancak‚ yine salonsuzluk ve takımın kötü kaderi olan göçebeliğin yarattığı büyük engel 1. ligde başarıyı engellemeye yetiyordu. Ayrıca‚ Teşkilat organlarının tutumları da‚ mutat üzere‚ Fenerbahçe´ye karşı antipatikti. Bu durumun ümitsizlik yaratması doğaldı ve ümit olmayınca da başarı mucizeye kalıyordu. Gariptir ki‚ Fenerbahçeli voleybolcular‚ her engele karşın‚ zaman zaman bu mucizeyi yaratmaya çok yaklaştılar. 1962-63 faaliyet raporu bu noktayı kanıtlar:

Sportif oyunlarda en büyük zaafımız salonsuzluktur. Bu büyük eksiklik voleybolda da kendini şiddetle duyuruyor. Buna rağmen‚ salon sahibi kulüplerle başa baş‚ ekseriyetle de üstün mücadelede bulunan kulübümüz‚ İstanbul Şampiyonluğunu set averajı ile kaybetti.

Fenerbahçe bu mevsim‚ üst üste ikinciliklerden sonra‚ şampiyonluğu avuçlamıştı. Atilla Sesören‚ Yılmaz Başbuğ‚ Cengiz Arslangiray‚ Tanzer Uçak‚ Erdal Akkan ve Ayhan Altuğ kadrosuyla ilk devre Galatasarayı da 3-2 yenmiş ve 16 galibiyet ve bir yenilgi ile liderdi. Son Galatasaray. maçında ise şampiyonlukla kucaklaşırken çelmelenmiştir. Malum taktik; başta hakem olarak‚ türlü şekillerde tahrik idi ve başarıya ulaştı: Hedef olunan açık kaide hatalarına haklı‚ ancak biraz aşın itirazlar sonucu‚ yaşanan olaylardan doğan ceza ve ihraçlar ve hükmen yenilgi‚ Fenerbahçe´nin haklı ve sportmence şampiyonluğunu yok etmeye yetecekti.

Yukarıda Galatasaray´ı yenen kadrodan başka‚ Gürkan Taner‚ Ünal Gökyayla‚ Yüksel Talayman‚ Oktay Eyüpoğlu‚ Ünal Küçükersan‚ Nasuhi Ünlü‚ Melih Matçora‚ Teoman Hakkut‚ Ersan Alpkanlar‚ Şamil Şıltan ve Şemsettin Üstündağ´dan oluşan geniş kadro ard arda ancak 2. olabiliyordu.

Nihayet‚ Nusret Vurarf'ın şube kaptanlığında Gün Erte (K)‚ Özcan Sarıtürk‚ Ahmet Özkan‚ Deniz Esinduy‚ Yüksel Özgür‚ İbrahim ve İsmail Vuran Kardeşlerden kurulu takım‚ çok iyi anlaşma ile 1965 ve 1966 yıllarında mükemmel oyunlarla dikkatleri üzerine çekmiş ve 1966-67 liginde amaca ulaşıp‚ G.S. ı 3-2 yenerek şampiyonluğa 6. kez ulaşmıştır.


Fenerbahçe 1967-68 de hiç yenilmeden ve 7. kez şampiyon oldu. Son maçında‚ 31 Mart 1968 günü İstanbul Teknik Üniversitesi'ni 3-0 yenmiş ve 18 maçta 18 galibiyet almıştır. Bu 18 maçın en çetini 12.5.1968'deki 2. devre Galatasaray karşılaşmasıdır. Bu maç 2 saat 14 dakika sürmüş ve Fenerbahçe Özcan‚ Ahmet‚ Deniz‚ Yüksel‚ Mehmet Toydemir‚ İsmail ve İbrahim´den oluşan mükemmel kadro ve oyunuyla‚ Değer‚ Yavuz‚ Haldun‚ Tanzer‚ Şevket‚ Mustafa‚ Tevfik ve Yıldırım´dan oluşan ezeli rakibini yine 3-2 yenmiştir.

Bu tarihlerde ligi oluşturan 10 kulüp‚ Fenerbahçe‚ Galatasaray‚ Beşiktaş‚ İ.T.Ü.‚ Rasimpaşa‚ Deniz Harp Okulu‚ Beyoğluspor‚ İ.E.T.T.‚ Beykoz ve Levent´tir.

Fenerbahçe´nin şampiyonlukları Galatasarayı. 3-2'lik sonuçlarla 2 kez daha yendiği 1968/69'da da sürdü ve yine üst üste 3 birincilik almak gibi bir büyük başarıya daha ulaştı. Yıldızlar‚ Gençler ve Bayanlarda da sağlanan üst üste şampiyonluklarla‚ Fenerbahçe voleybolu‚ 1967-69 yıllarında‚ tam anlamıyla yeni bir "Altın Dönem) daha yaşamıştır.

Fenerbahçe voleybolunun son altın çağı olan 1967-69 arası üst üste 3 şampiyonluk yılının‚ bu son derece mükemmel‚ teknik ve uyumlu kadrosu‚ 1969 Türkiye Şampiyonasından itibaren‚ sarsılmaya başladı. Bu branşta birer yıldız olan gençlere uzanan eller çoğalmıştı. Bu psikolojinin etkisinde‚ 1969-70 mevsimi İstanbul şampiyonluğunda Fenerbahçe 4. oldu ve bu yıl kurulan deplasmanlı Türkiye ligine giremedi. 1970/71'de de akla gelmez şanssızlıklar ve set averajıyla 2. olunca‚ yine giremedi. Bütün bunlara karşın‚ takımı ayakta tutabilmenin külfeti giderek artıyordu. Milliyet gazetesinin 23.7.1969 sayısındaki şu yazı ilginçtir:

Dört yıldır çeşitli İstanbul ve Türkiye şampiyonlukları kazandıran gençler‚ kızlar ve A takımı milli voleybolcuları Özcan‚ Ahmet‚ İsmail‚ İbrahim ve Deniz´e Eczacıbaşı‚ Galatasaray‚ İ E.T.T. ve Beyoğluspor talip. Ancak‚ Voleybolcular: "Biz Fenerbahçeliyiz ve Kulübümüzden ayrılmak istemiyoruz. Fakat yöneticilerimiz bize ilgisiz kalmakta devam ederlerse‚ transferin son günü istemeye istemeye ikinci kümeden bir takıma transfer olacağız!" demişlerdir. Şube Kaptanı Nusret Vuralın istifasından sonra zaruri masraflarını bile alamayan voleybolcular‚ henüz bir antrenör bile angaje olunmadığını söylemişlerdir.

Yönetim Kurulu´nun 2.4.1972 Genel Kuruluna sunduğu rapor gelişmeleri yeterince aydınlatıyor:

Senelerce şampiyonluklar kazanan elemanların başka kulüplerin cazip teklifleri karşısında ayrılmaları sonucu zayıflayan takımımız‚ çalışmalarını özel idmanlara inhisar ettirmek zorunda kalmıştır. Yalnız kız takımımız lige katılmış ve yenilmeden İstanbul şampiyonu olmuştur.

Kapanan Erkek Voleybol Şubesi‚ her yıl kâğıt üzerinde bir aşağı kümeye düşürüldü. 1976-77 de yeniden faaliyete geçerken 4. kümeden başladı. O yıl Alaaddin Güneş antrenörlüğünde şampiyon olup 3. kümeye geçen kadro, Orhan Tüker‚ Haluk Güvener‚ Korman Ataman‚ Sinan Dinçoğlu‚ Mehmet Gürkan‚ Selçuk Dikmen‚ Fatih Kaya ve Salih Arkış´dan kuruludur.

Fenerbahçe‚ talimatname gereği 3. ve 2. liglerde de şampiyon olduktan sonra‚ 1983-84 de 20 maçta 20 galibiyet ve 60/0 gibi görülmemiş bir set averajıyla 1. lige yükseldi ve 1984-85'te de bu kümenin şampiyonluğunu kazandı. Eşref‚ Keskin Saygın‚ Cem Kartal‚ Osman‚ Tunç Tuncel‚ Levent‚ Tamer‚ Zeki ve Alaaddin den oluşan kadro 3.5.1985 de Antalya´da başlayan Federasyon Kupası terfi maçları sonunda 1985-86 deplasmanlı Voleybol ligine katılma hakkını kazandı.

Fenerbahçe Kulübü‚ 15 yıl aradan sonra‚ Sönmez Filament‚ Güney Sanayi‚ Ziraat Bankası‚ Oyak Re-nault‚ Arçelik‚ Sosyal Sigortalar Kurumu‚ Fenerbahçe‚ Galatasaray‚ Eczacıbaşı‚ S.I.Sanayi‚ Makospor‚ Beşiktaş‚ Silahlı Kuvvetler‚ Petrol Ofis‚ A.E.G. Eti Kandra ve Kolej olarak‚ 16 takımdan oluşan ve 12. bitirdiği 1985/86 ligine girerken‚ ayağının tozuyla‚ bir tertiple karşılaşmıştır.

İlan olunan fikstürde‚ Sarı-Lacivertli takımın ilk 5 rakibi ligin en güçlü takımları idiler. Bu durumun kura sonucu değil de‚ tertip olduğu ve takımı daha ligin başında demoralize edip çökertmeyi amaçlayabileceği görüşündeki‚ Perihan Özbilgin´den sonraki‚ yeni şube sorumlusu Yavuz Bayraktar´ın itirazını‚ aşırı Galatasaraylı olduğu öne sürülen‚ Naci Bayanoğlu Federasyonu kabule yanaşmadı. Ancak‚ Genel Müdürlüğe yapılan şikyet haklı görülüp tertip suya düşmüş ve fikstür kura ile yeniden yapılmıştır.

Fenerbahçe Voleybol takımı‚ şube kaptanı yine Yavuz Bayraktar yönetiminde ve eski milli voleybolcularından İsmail Vuran antrenörlüğünde Serdar Çağan‚ Yusuf Hakim‚ Nuray Uyar‚ At Arıcan‚ Hakkı Filibeli‚ Atilla Saylan‚ Tunç Tuncel‚ Hakan Özkan‚ Ahmet Tarkan‚ Bülent Gürcan‚ Sami Özeren ve Macar Peter Nagi kadrosu ile 1987-88 Deplasmanlı liginde de yer aldı.

İlk kez 1988-89 sezonunda ilk sıralar için mücadele vermeye başlayan Fenerbahçe Play-off Çeyrek Final Grubu'nun son maçında Ziraat Bankası'na yenilerek ilk dörde girme şansını kaybetti. 1990-91 yılında daha iddialı bir kadroyla mücadele veren sarı-lacivertliler ligi dördüncü olarak tamamladı ve Başbakanlık Kupası finalisti oldu. 1991-92 sezonunda ise kabus gibi bir yıl geçiren takım play-out müsabakaları sonucunda son takım olarak ligde kaldı.

1992-2000 yılları arasında orta sıralarda kendine yer bulan Fenerbahçe, 2000-01 sezonundan itibaren sadece Türk sporculardan kurulu kadroyla mücadele etti.

2003-04 sezonunda ise Fenerbahçe'nin çıkışı başladı. O sezonu 1 puan farkla ikinci sırada tamamlayan takım, 2004-05 sezonunda ligi beşinci bitirmesine rağmen Avrupa Top Teams Kupası'nda çeyrek final oynadı. 2005-06 sezonu ise şanssız geçti. Ligi şampiyon bitiren Arkas'ı üç maçta da yenmesine rağmen 0,5 puan farkıyla ikinci olan Fenerbahçe, "mutlak şampiyonluk" hedefiyle çıktığı 100. yılında da üçüncülükte kaldı.

Fenerbahçe özlediği şampiyonluğa ise 2007-2008 sezonunda kavuştu. Arslan Ekşi, Barış Hamas, Hakan Fertelli, Hernando Gomez, Vladimir Grbic, Coskovic, Burak, Ali Pecen ve Emre'den kurulu takım hem Erkekler Voleybol 1. Ligi'ni hem de Türkiye Kupası şampiyonluğuna ulaşarak büyük bir başarıya imza attı.

 

2007-2008 Sezonu

 

Kadro

Ekim 2007 tarihinde [2]

Numara Oyuncu Pozisyon Boy (m)
1 Murat Aslan Smaçör 1.92
2 Deha Bozkan Pasör 1.81
3 Emre Batur Orta Oyuncusu 2.01
4 Ayberk Sevinç Smaçör Libero 1.91
5 Resul Tekeli Orta Oyuncusu 2.04
6 Barış Hamaz Orta Oyuncusu 2.00
7 Kadir Arslan Pasör 1.94
8 Arslan Ekşi Pasör 1.99
9 Ali Peçen Libero 1.92
10 Vladimir Grbić Smaçör 1.94
11 Ernardo Gomez Pasör Çaprazı 1.95
12 Tomislav Cosković Smaçör 1.99
13 Berat Kısal Pasör Çaprazı 1.92
15 Hakan Fertelli Kaptan Orta Oyuncusu 1.99
17 Furkan Yalçınkaya Pasör Çaprazı 1.99

 

Teknik Ekip

  • Koç: Gorgy Demeter[3]
  • Direktör: Dariusz Stanicky
  • Genç Takım Koordinatörü: Jesus Savigne

 

Başarılar

 

Türkiye'deki başarıları

Türkiye Voleybol Ligi

  • Şampiyon (1): 2007-08
  • İkinci (3): 2003-04, 2005-06, 2008-09

Voleybol Erkekler Türkiye Kupası

  • Şampiyon (1): 2007-08
  • İkinci (2): 2003-04, 2005-06

İstanbul Ligi

  • Şampiyon (9): 1926-27, 1927-28, 1928-29, 1932-33, 1933-34, 1966-67, 1967-68, 1968-69, 1984-85

 

Avrupa'daki başarıları

Indesit Şampiyonlar Ligi

  • 2.tur (1): 2008-09

Avrupa Top Teams

  • Çeyrek Final (1): 2004-05

 

Özel kupalar

Manavgat Turnuvası (4): 2003, 2004, 2005, 2006

Arçelik Turnuvası (1): 2005

Bugün 9 ziyaretçi (27 klik) kişi burdaydı!

 

 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol